'Minyatür Sanatı' kategorisi için arşiv
Türk-İslam Sanatları
Minyatür sanatçısı, hattat, tarihçi, matematikçi Matrakçı Nasuh’un 1480’de Saraybosna’da doğduğu ve Sultan II. Bayezid döneminin (1481-1512) sonlarına doğru Enderun’da öğrenim gördükten sonra öğrenci yetiştirmeye başladığı biliniyor.
Ünlü bir hattat olan Matrakçı Nasuh, divani ve nesih yazı stillerinde değişiklikler yaptı. Sopalarla oynanan ve bir tür savaş oyunu olan “matrak” adlı sporda ustalığından dolayı “matrakçı” lakabıyla anılan Nasuh’un, minyatür-harita karışımı kendine has bir üslubu bulunuyor.
Matrakçı Nasuh, ölümünün 450’nci yılı çerçevesinde 2013’te UNESCO tarafından anma ve kutlama yıl dönümleri listesi kapsamına alınmıştı.
Minyatürün kökü Latince Minyum’dan gelir. Minyum al renktir. Ortaçağda minyum rengi kullanılarak yapılan resimlere minyum deniyordu. Ortaçağda Avrupa’da yapılan el yazmalarının bölüm başlarındaki harflerin minyum denilen maden kırmızısıyla boyanmasından kaynaklanmış zamanla kitapları süsleyen resimlerle aynı adı almıştır. Osmanlıda el yazması resimlerine minyatür denilse de ilk zamanlarda nakış , minyatür ressamlarına da nakkaş deniyordu. Figürlü anlatım biçimi olan minyatürde perspektif Batı resmindeki gibi sabit bir noktadan görülmez. Nakkaş her şeyin dışını ve içinde olanı gösterir. Minyatürde figürler boldur ve üst üste yığılmıştır. Nakkaş doğadaki gibi değil zihninden aldığını yansıtır. Kendi gözlem gücünü ve yaratıcılığını kullanarak sahneleri yansıtmaya çalışır. Konu sınırlı bir alanda sıkıştırılmıştır. Minyatürde anatomi, derinlik, ışık ve gölge yoktur. Uzaktaki ve yakındaki figürler aynı büyüklüktedir. Ancak önemlerine göre büyüklü küçüklü çizilebilirler. Figürlerin önde olanları en altta, arkada olanları ise yukarıda gösterilir ama aynı boydadırlar. Minyatür ressamı için resim konunun şekil ve renk ile tarifidir. Sanatçı minyatürde yer verdiği figürleri araştırıp eskizlerle hareketini belirlemeye çalışmıştır. Canlı ya da cansız figürler ve nesneler en küçük detayına kadar çizilmiştir. Elbiselerin renk ve biçimlerinde de gerçekliğe dikkat edilirdi. Nakkaşlar minyatürlerini bağdaş kurarak yaparlardı.