'ekspresyonizm' ile ilgili yazılar
Türk-İslam Sanatları
İkbal’e göre şiirin sahih hedefi, tüm sanat dallarında olduğu gibi insan hayatını zenginleştirmek ve güzelleştirmektir; ama şiir ya da herhangi bir sanat janrası bu hedefi kaybetmiştir, ona göre şiir ve sanat omuzlarına yüklenilen yüce vazifeyi icra etmede, istenileni yerine getirememiş ve sınıfta kalmıştır. Şayet sanat, hayatın tamlığına ve taşkınlığına katkıda bulunmuyorsa, ve insanın aklını karıştıran çeşitli problemleri çözmede, rehber olma vazifesinde başarısız kalıyorsa, bu sanat anlamsızdır. İkbal’e göre sanat, hayatın realitelerini kavramak için teşebbüste bulunan insanın çabalarını tasvir eder, ve ona göre büyük artistler, kendilerini kuşatan entellektüel oyuncakları, muaazam bir gayretle yalnızca insanlığın eğlenmesi için tedarik etmeye çalıştıkları halde anlaşılamazlar. Tüm sanatların ana noktası, insan ırkını ıslah edebilecek yüce hakikatlerle insanda derin etkiler bırakmaktır. İkbal’in, sanat sanat içindir diye konuşan insanlara karşı hiç sabrı yoktur. Bilindiği üzere bu hareket, (sanat sanat içindir anlayışı”art for art’s sake”) 19. yüzyılın başlarında Fransa’da Flaubert, Gautier ve Baudelaire ile başladı. Bu hareketin diğer ülkelerdeki başlıca savunucuları arasında, Rusya’da Puşkin, İngiltere’de Walter Peter ve Oscar Wilde ve Amerika’da Edgar Allen Poe zikredilebilir. Esasında, sanat sanat içindir (art for art’s sake) anlayışına inanan şahısların hepsi esinlerini birer Alman olan Schlegel ve Heine’den aldı.