'minyatür' ile ilgili yazılar
Türk-İslam Sanatları
Düzenlediği kurslarla pek çok genci ve yetişkini meslek sahibi yapan, hobi amaçlı kurslarıyla da birçok kişinin boş zamanlarını değerlendirmesini sağlayan Bostancı Halk Eğitim’de yaz dönemi için kurs kayıtları başladı. Yaz dönemi kurs kayıtları Bostancı’daki merkez binada devam ediyor.
Bostancı Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından 2008-2009 Eğitim- Öğretim yılında 58 dalda kurs düzenledi ve yeni kurslar açılmaya devam ediyor. Şu ana kadar 6 bin 300 kursiyerin mezun olduğu kurslar yeni mezunlar vermeye devam ediyor. Boş zamanlarını değerlendirmek, meslek edinmek ya da yabancı dil öğrenmek isteyenler için Bostancı Halk Eğitim Merkezi birçok dalda daha kurs açmayı planlıyor.
31 Mayıs’ta hayata veda eden minyatür sanatçısı Nusret Çolpan, önceki gün düzenlenen bir toplantıyla anıldı. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, sanatçının ailesi, öğrencileri ve dostlarının da katıldığı anma toplantısı Miniaturk içinde, Çolpan’ın eserlerinin sergilendiği ‘Tarih ve Sanat Buluşmaları’ çadırında gerçekleştirildi.
Belgesel film gösterimi ile başlayan etkinlik, Çolpan’ın kişiliği ve sanatı ile ilgili konuşmalarla devam etti. Programda Topkapı Sarayı tezhip hocası Semih İrteş, Nusret Çolpan ile Süheyl Ünver’in öğrencileri olarak başladıkları sanat yolculuğunu; son dönemdeki asistanı Gülçin Anmaç, Çolpan’ın sanatı üzerine düşüncelerini; ebru sanatçısı Hikmet Barutçugil, Çolpan’la dostluğunu anlattı. Gül İrepoğlu ise çağdaş minyatür sanatı ve Nusret Çolpan üzerine kısa değerlendirmeler yaptı.
Hat, ebru, tezhip ve minyatür… Geleneği olan sanatlarımız için en ürkütücü kelime yenilik. Reformla eş tutulduğunda tepki toplayan bu kavram, asırlardır süregelen yolculuğun devamını sağladığında onaylanıyor. Herkesin korkusu, yeniliğin yozlaşmayla karıştırılması.
Nakkaş Levnî sarayın gözde minyatürcüsü. Bugün saygıdeğer; ama mümkünse taklidinden sakınılması gereken bir usta. Levnî’yi daha ne kadar kopya edeceğiz? 18. yüzyılda dolaşmaktan sıkılmadık mı? diye soruyor sanatçılar. Şüphesiz yeni bir soru değil; fakat cevabı netleşmiş de değil. Geleneği olan sanatların çıkmazı bu; muhafaza etme, kem gözlerden sakınma insiyakıyla yeninin baştan çıkarıcılığı arasında kalmak. Yeni bir şeyler denemek isterken asıl çizgiden uzaklaşmak…