Kalem Güzeli

Türk-İslam Sanatları

'murakkaa' ile ilgili yazılar


Tezhib Sanatını Tanımaya Çalışırken

Tezhib; genel olarak tanıtılmaya çalışılırsa, altın ve çeşitli boyalarla yapılan süsleme sanatıdır. Bu sanatı icra eden erkek sanatkarlara “müzehhib” Hanım sanatkarlara ise “müzehhibe” denir. En eski geleneksel sanatlarımız arasında yer alan Tezhib sanatı, kendi milli kültürümüzden sanatlarımızdan uzsaklaştırılma çabalarıyla unutulmaya yüz tutmuşken, değerli birkaç sanatkarımızın çabalarıyla yeniden bir canlanma içine girmiştir. Türklerin, Orta Asya’dan çeşitli kültürlerle kaynaşarak Anadolu’ya getirdiği tezhib sanatı; Beylikler, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde her zaman büyük saygı duyularak, zaman içinde geliştirilerek sürdürülmüş ve günümüze kadar gelebilmiştir.

Yazının Devamı »

Hat Sanatında Hz Muhammed (s.a.v)

İslâmiyet’in gelişiyle birlikte yepyeni bir gelişme seyrine giren Arap yazısı, vahyin yazım vasıtası olarak gittikçe daha fazla önem kazanmaya başlamıştır. Allahu Teâlâ’nın Kalem Sûresi’nde kaleme ve onun satıra dizdiklerine and içmesi yanında, Hz. Peygamber (s.a.s.) de yazının ehemmiyetini, “Bilgiyi yazı ile kaydediniz” (Dârimî, Mukaddime, 43), “Çocuğun babası üzerindeki hakkı, ona yazı yazmayı, yüzmeyi ve ok atmayı öğretmesidir” (Suyûtî, ed-Dürrü’l-mensûr, IV, 88) gibi sözleriyle vurgulamıştır. Yaşadığı devirde gerek şekil gerekse imlâ bakımından eksikleri bulunan yazının güzelleştirilmesi hususunda da kâtiplere bazı tavsiyelerde bulunmuştur. Yanında yazı yazan Hz. Muaviye’yi: “Mürekkebi ıslah et, kalemi yont, bâ harfini doğrult (uzat), sin’i dişleri belirgin olarak yaz, mim’i köreltme, Allah lafzını güzel yaz, Rahmân’ı uzat ve Rahîm’i güzel yaz…” sözleriyle uyardığı bildirilmektedir. (Kettânî, et-Terâtibü’l-İdâriyye, çev. Ahmet Özel, I, 211) . O’nun Bedir savaşında esir alınan ve yazı bilen müşriklerin, ensar çocuklarından onar kişiye okuma yazma öğretmelerini, esirlikten kurtuluş fidyesi olarak kabul etmesi ise bu konuya verdiği önemin en açık göstergesidir.

Yazının Devamı »

Hat Sanatı Öğretiminde Meşk Murakkaaları

Yazı sanatının taliminde, geçmiş üstadların önemli eserlerinin tetkik edilmesinin önemli yeri vardır. Hat sanatında oluşan mektepler(ekol), üstadın kendi zevk ve anlayışına göre kendinden önceki büyük üstadlardan seçip eleyerek taklid etmesiyle oluşmuştur.

Osmanlı hat mektebinin kurucusu Şeyh Hamdullah, II. Bâyezid’in tavsiyesi ile mektebini oluştururken Yâkut el-Musta’sımî’nin (ö. 698/1298) yazıları üzerinde uzun süre çalışmıştır. Şeyh, hocası Hayreddin Mar’aşî’den yazı meşkederek icazet almıştır. II. Bâyezid’in tahta geçmesinden sonra İstanbul’a gelen Şeyh, padişahın hazineden verdiği Yâkut yazıları üzerine çalışarak yazıya Osmanlı karakterini kazandırmıştır.

Yazının Devamı »