Kalem Güzeli

Türk-İslam Sanatları

'osmanlı' ile ilgili yazılar


Ferman

Ferman, kelime itibariyle emir, irade, buyruk anlamlarını taşır, islamiyeti kabul ettikten sonra İlhanlılar tarafından kullanılan bu kelime, Osmanlılar’a da onlardan geçmiştir. Kısaca ferman; herhangi bir konuda Sultan’ın “Alamet-i Şerif” denilen tuğralı emri demektir. Üzerinde padişahın kendi el yazisi ile bir ibare de bulunan fermanlara “Ferman-i Hümayun” denir.
Osmanlilar’da divani hat ile yazilmasi gelenek olan fermanlar kisaca su sirayla kaleme alinirlardi:

En üst kısma davet, ki bir dua metninden oluşur. Bunun altinda tugra kismi, onun altinda ise esas metin kismi bulunur. Bu kisim ferman gönderilen kisinin isim ve sifatlarini tasiyan övgü sözleri, konuya giris cümlesi, fermanin çikarilma sebebi, padisahin yapilmasi istenen seyi emrettiginin ifadesi, isin açiklanmasi, ihtar ve israr sözleri, son satirda ise tarih bölümlerinden olusur.

Günümüzde, antik değer taşıyan orjinal fermanlar gibi onların iyi kopyalari da büyük ilgi görmektedir. Oldukça zor bir yazi olan divani hat ile yazilan ferman kopyalari, orjinaline uygun kagit ve mürekkep kullanilarak, usta hattatlar tarafindan hazırlanmaktadir.

Yazının Devamı »

Osmanlı Medreselerinde Mantık Eğitimi Üzerine

Giriş:

Bu yazının amacı Osmanlı Medreselerinden bahsetmek değildir. Yine bu medreselerin müfredat programlarından bahsetmek de değildir. Tersine müfredat programlarında yer alan ve mantık derslerinde okutulan eserleri temel alarak bazı sonuç ve neticelere ulaşmaya çalışmaktır. Osmanlı Devleti’nin hüküm sürdüğü yüzyıllar boyunca eğitim kurumları olan medreselerin çeşitli devrelerinde mantıkla ilgili bir çok müellifin eserleri okutulmuştur. İşte bu eserler çalışmamızın odak noktasıdır. Bu konunun incelenmesinde takip edeceğimiz metot; mantık ilminin İslam Dünyasındaki tarihi sürecine farklı bir açıdan değindikten sonra, medreselerde okutulan mantıkla ilgili eserlerin tesbiti, ardından bu eserlerle ilgili çeşitli bilgilerin sunulması ve son olarak bu verilerden yola çıkılarak konunun bir değerlendirilmesidir.

Yazının Devamı »

Osmanlı Döneminde Bir İmparatorluk Dili Olarak Türkçe

Anadolu’da 13. yüzyılda ilk yazılı ürünlerini vermeye başlayan Türk dilinin sonraki yüzyıllar boyunca görülen gelişmesinin çeşitli cepheleri hakkında şimdilik elimizde ne kadar bilimsel incelemenin var olduğunu huzurunuzda hatırlatmak gereksizdir sanırım. Bu değerli eserlerin, kitapların ve makalelerin sayesinde Batı-Oğuz kökenli bu dilin gelişmesi, yani geniş bir sahaya yayılması, bir yazı dili ve edebi dil olarak gösterdiği dönüşümünün çeşitli safhaları, yapısında görülen değişiklikler, tarih boyunca ortaya çıktığı ağızlarının özellikleri hakkında bir çok şeyler biliyoruz. Aynı zamanda bu dilde yüzyıllar boyunca ortaya çıkan yazılı ürün ve edebi eserlerin malzemesinin aklı şaşırtacak ölçüdeki zenginliğini göze alırsak, sonraki kuşakların şimdiki bilgimizi kolaylıkla genişletebileceği hakkında şüphemiz olamaz.

Yazının Devamı »

Page 5 of 6
1 3 4 5 6

« Önceki Sayfa - Sonraki Sayfa »