'Türk Musikisi' ile ilgili yazılar
Türk-İslam Sanatları
Emin Dede, 14 Mart 1883 yılında, İstanbul’da Tophane’de Defterdar Yokuşu’nda Türkgücü Sokağı’nda 48 numaralı evde dünyaya gelmiştir. Babası, Hırka-i Saâdet(Şerîf) Camii hatîbi Eyüb Sabri Efendi’dir. Kendisinden 3 yaş büyük bir ağabeyi vardır. Ağabeyi dönemin meşhur hattatlarından Ömer Vasfi Efendi’dir.
Emin Efendi, eğitimine Sirkeci mekteb-i ibtidâisinde(ilkokul) başlamış ve burdan sonra Tophane Feyzıyye rüşdiyyesini(ortaokul) ve Vefâ îdâdîsini(lise) bitirmiştir. Bunlardan sonra 2 yıl kadar Mekteb-i Hukuuk-ı Şâhâne’ye ve Süleymâniye Medresesinde Hoca Nûri Efendi’nin derslerine devam etse de ikisini de tamama erdirememiştir. Ortaokulda iken ağabeyi ile birlikte, hüsnühat muâllimi Çukurcumalı Kadri Efendi’den sülüs ve nesih yazılarını öğrenmeye başladılar. Sonraları ağabeyi Sami Efendi’ye devam ederken yanında Emin Efendi’yi de götürmeye başladı. Emin Efendi, ağabeyi gibi Sami Efendi’den yazı meşk etmemiş, sadece yazılarını Sami Efendi’ye gösterip tarif ve tavsiyeler almıştır. Sonraları Emin Efendi’nin hat sanatında en mühim vasfı yazı “taklîd” etmek olmuştur ve yaşadığı dönemin en büyük hattatlarından sayılmaktadır.
Karadeniz kökenli bir ailenin çocuğu olarak İstanbul Taşkasap’da doğdu. Babası din bilgini Alaattin Efendi’dir. İlahiyat Fatültesi’den mezun olan Sadettin Kaynak genç yaşında hafız olmuştur. Musiki öğretmenleri; Hafız Melek Efendi, Hafız Kaşımpaşa’lı Küçükpiyale Camii İmamı Cemal Efendi, Neyzen Emin Dede (Yazıcı) ve Muallim Kazım Uz’dur. Sadettin Kaynak Sultanselim ve Sultanahmet Camii başimamlığı ve hatipliği görevlerinde bulunmuştur. Dini musiki ile din dışı musikiyi birlikte yürüten ender hafız ve hanendelerdendir. Hanende (okuyucu) olarak ününü Hafız Kemal ile birlikte Columbia için yapmış olduğu taş plak kayıtlarıyla sağlamıştır. Plaklara gazeller, kasideler, ilahiler, fasıl şarkıları okumuştur.
Mesut Cemil 1902 yılının Aralık ayında İstanbul’da doğdu. Tamburi Cemil Bey’in oğludur. Bir ara “Tel” soyadını kullanmışsa da, kısa bir süre sonra bundan vazgeçmiştir. Çocukluk yılları babasının musıki çevresinde geçti. Babasından birkaç ders dışında musıki dersi almadı. İstanbul Sultanîsi’nde (bugünkü İstanbul Lisesi) öğrenciyken, on üç yaşında Daniel-Fitzinger’den keman dersleri alarak batı musıkisi bilgileri öğrenmeye başladı; keman üzerindeki çalışmalarını daha sonra Karl Berger’den aldığı derslerle sürdürdü.