Fermân ve Beratlarda Tezyînât
Fermân ve beratların tezyînâtı, dönemlerinin nakış üslubunu yansıtması, tezhîb sanatını günümüze taşıması ve yüzyıllara göre üsluplardaki değişim ve yenilikleri göstermesi bakımından büyük önem taşır. Bir fermânda, tezyîn edilen kısımlar, şöyle sıralanır.
1. Tuğra: İlk zamanlarda siyah mürekkeple çekilen tuğra, Fatih döneminde altın mürekkeple çekilmeye başlanmış ve II. Beyazıt döneminde, beyzeleri tezyîn edilmiştir. Bu tezyînâtta sıvama altın halkâr ve klâsik tezhîb, bezeme özelliği olarak dikkat çeker.
Onaltıncı yüzyıl tuğralarında, klâsik dönemin bütün ihtişamını görmek mümkündür. Lâcivert ve altının dengeli uyumu, Nakkaşbaşı Kara Memi’nin çiçeği adı anılan bahçe çiçekleri, Çin bulutu, saz yolu motifleri, negatif teknikle boyanmış motifler, Haliç işi denilen helezoni bezemeler ve rûmî kompozisyonlar, dönemin nakış özellikleri olarak tuğralara yansımıştır.(Örneğin, Kanunî, II. Selim, III. Murad tuğraları). Yüzyılın sonuna doğru tuğranın harf boşluklarındaki süsleme, dışarı taşmış ve yukarıya doğru üçgen biçimi alarak yükselmiştir. Selviden mülhem bu form, (hayat ağacı formu) bazı değişikliklere uğrayarak ondokuzuncu yüzyılın ortasına kadar devam etmiştir. Genellikle Haliç işiyle bezenen formun içi, daha sonraki dönemlerde, halkârî ve şikâf tarzında bezenmiştir. Tuğranın harf boşluklarına ise genellikle, klâsik tezhîb, halkâr, Haliç işi, negatif bezeme ile nadiren de olsa şebekî ve harşefî tezyînât yapılmıştır.
Onyedinci yüzyılda ise lâcivertin canlılığını kaybetmesi, altın zeminlere iğne perdah yapılması ve kompozisyondaki gerileme, tuğra tezyînâtında da görülmektedir. Yüzyılın sonuna doğru başlayıp, onsekizinci yüzyıl başlarında yoğun olarak hissedilen batı etkisindeki gölgeli çiçek boyamalarının güzel örneklerini, fermânlarda da görmek mümkündür. (bkz. Ferman no: 61, 64/1, 68/1,) Yine, bu dönemde saz üslubunun yeniden canlanması, gümüşün kullanımı, natüralist çiçekler, stilize selviler ve ay yıldız motifi tuğra tezyînâtında karşımıza çıkmaktadır. On sekizinci yüzyılın sonuna doğru başlayıp, ondokuzuncu yüzyılda devam eden Türk rokokosu bezemenin en güzel örnekleri II. Mahmud tuğralarının tezyînâtında görülmektedir. Ayrıca tuğra formu, Tuğrakeş Mustafa Râkım Efendi’nin eliyle bu dönemde zirveye ulaşmıştır.
Son dönem tuğralarında ise, iki renk altın ile yapılan arma, ay-yıldız, güneş ışınları, rokoko çiçekler ve rokoko bordür, bezeme unsurları olarak sayılabilir.
Tuğralar her zaman tezyîn edilmeyip, bazen sade bırakılmıştır.
2- Yazı Üzeri: Zerefşân ile tezyîn edilir. Celî dîvânî yazılara lâlefşân, mavi ve siyah serpme de yapılır. Bazen harfler üzerine, altın noktalar konulduğu görülmüştür.
3- Yazı Araları: Beyne’s-sutûr da denilen bu kısım, altın noktalar, rokoko motifler (bkz. Ferman no: 654/1), ay-yıldız (bkz. Ferman no: 628), zerefşân ve halkârî (bkz. Ferman no: 254) ile tezyîn edilir.
4- Duâ Cümlesi: Genellikle, altın noktalar ve zerefşân ile müzeyyendir.
5- Mahall-i Tahrîr: Halkârî, altınlı negatif motifler, zerefşân ve altın noktalarla tezyîn edilmiştir.
6- Hatt-ı Hümâyûn: Genellikle, serlevha (iklîl) tarzında tezhîblenir. Tezhîbi klâsik tezhîbdir. Pervazlarına, geçme ve kurtçuklar yapılır. Bazı fermanlarda ise, dönemin sanat özelliklerini yansıtan bezemelerle çerçeveye alınan hatt-ı hümâyûn, tuğra tezhîbinin bazen içinde, bazen de dışında yer almıştır.
7- Boşluklar: Tuğra bezemesi ile yazının haricinde kalan kısımlar, ilk dönemlerde boş bırakılmıştır. Hatt-ı hümâyûn tezhîbi, bazen bir gül dalı veya çiçek buketi, şikâf veya halkâr bezemeli saz motifleri, rokoko çiçekler, ay-yıldız ve arma gibi motifler, boş kısımların tezyînâtında kullanılmıştır. Ondokuzuncu yüzyılda ise ferman kağıdına, halkârî veya Türk rokokosu bezemeler yapılmıştır. Nadiren de olsa, 684 numaralı fermanda görüldüğü gibi, bütün yüzey tezhîblenmiştir.
Gönderen KalemGuzeli 14 Şubat 2008
Kategori : Tezhip Sanatı Henüz yorum yok
Yorumlarınız
You must be logged in to post a comment.