'Ebru Sanatı' kategorisi için arşiv
Türk-İslam Sanatları
Ortaya çıkış yeri ve tarihine ilişkin kesin bir delil bulunmamaktadır. Ancak, köklerinin 9. ve 10. yüzyıla kadar uzandığı varsayılmaktadır. Bilinen o ki, bu sanat, kağıdın tarih sahnesine girmesiyle gelişmiştir. Çin’de lin-şa-şien, XII. asırdan itibaren Japonya’da suminagaşi ve beninagaşi isimleriyle sulu vasatta yapılan bir takım çalışmaların mevcudiyeti, daha sonraki asırlarda Çağatay Türkçesi’yle ebre adını alarak Türkistan’da ortaya çıkan bu sanatın tarihi gelişimi hakkında, müphem de olsa bir fikir vermektedir.
Özgeçmiş
1937 yılında Kilis’te doğdum.
1954 yılında Kilis’te ortaokulu bitirdim.
1957 yılında Ankara’ya gelerek sahaflık mesleğine başladım ve bu güne kadar da bu mesleğimi sürdürmekteyim . 1984 yılında ebru santı ile tanıştım . Daha sonra, başta Fuat Başar olmak üzere bir çok hocadan dersler aldım. Bu arada kağıda, kumaşa, tahtaya, cama, seramiğe ve testiüzerine ebru yapmayı başardım.
1996 yılından sonra, ebru sanatında yeterli deneyime sahip olduktan sonra, sahaflığın yanısıra, çeşitli resmi kuruluşların düzenlediği kurslarda hocalık yaparak eşim ve çocuklarımda dahil olmak üzere, yaklaşık 800 yerli ve yabancı öğrenciye ebru sanatını öğreterek bir kısmınada sertifika verdim . Evli ve 3 çocuk babasıyım .
Whatever its meaning and scope is, whatever it covers or discloses,there is life. It may be condensed,exalted, athropied or obscured. Or it may become meaningful, evident, full of life. For a moment (or in some people for a lifetime) LIFE may acquire in one of its aspects vigor, density and depth. It’s the ART which assings such a density and clarity to the life.
Art means intelligence which concieves what life is and which gives the life most attractive and beautiful forms. Life without art and intelligence is wild, insensible,it is a substance without forms, action without any aim.