'Osmanlı Medeniyeti' kategorisi için arşiv
Türk-İslam Sanatları
‘Osmanlı adası’nın önce zihinlerimizdeki zincirlerinden kurtarılması gerek. Kabul edelim ki, bize sığmayan, fazla gelen, ateşteki tencere gibi kenarından taşan bir tarafı var bu adanın. Çapını 777 bin kilometrekare içerisinden algılamaya çalışmak, cüssesini Anadolu platosuna sıkıştırarak anlatmaya kalkmak, sırtına modern şablonlar giydirmek, efsanedeki zalim Prokrust gibi o görkemli tabloyu kırpıp fakir dolaplarımıza tıkmak anlamına gelir. Prokrust da, tıpkı bizim gibi, standart ebatlardaki yatağına, uzun gelenlerin bacaklarını kırarak, kısa gelenlerin de gövdelerini de uzatarak yatırmıyor muydu?
Osmanlı’nın üç asır kaldığı Cezayir’e, saatte 720 km hızla, Yunanistan, İtalya ve Tunus hava sahalarını geçerek yaklaşık üç saatte ulaşılabiliyor. Cezayir, yüzölçüm olarak büyük bir ülke. 2 milyon 381 bin kilometrekarelik bir yüzölçümü var. Toprakları Türkiye topraklarının üç katı büyüklüğünde. Libya, Mali, Moritanya, Fas, Nijer, Tunus, komşuları. Petrol ve doğalgaz zengini olan Cezayir’in sahillerinin uzunluğu 1200 km. Dünyada en çok doğalgaz ihraç eden ikinci ülke burası. Topraklarının yaklaşık yüzde 85’i Büyük Sahra ile kaplı. Kuzeyinde Akdeniz iklimi, güneyinde ise çöl iklimi yaşanıyor. Nüfusu 33 milyon. Genç bir nüfusa sahip olan Cezayir’de ülke nüfusunun yüzde 70’i, 30 yaşın altında.
Başta İstanbul olmak üzere, cadde ve sokakları ile hâlâ Osmanlı kokan hangi şehre uğrasanız, yolların kıyılarında ilginç mezar taşlarına sahip mezarlıklar görürsünüz. Günümüzde olduğu gibi, bu mezarlıklar şehrin dışında değildir, bilâkis şehir ile iç içedir. Bu mezarlıklar birçok yabancı seyyahı şaşırtan hâliyle, şehrin en güzel yerlerine kurulmuştur.