'Hamit Aytaç' ile ilgili yazılar
Türk-İslam Sanatları
Okunuşu: Ennezafetü min-el’iman
Anlamı: Temizlik imandandır
Hattat: Hamid Aytaç
Sultanahmet’teki Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nde geçen pazartesi günü ilgi çekici bir sergi açıldı: “Hattat Portreleri Sergisi”. Öteden beri resimle de uğraştığını bildiğim Hattat Turan Sevgili, üşenmemiş, Yakutü’l-Musta’sımî’den geçen yıl kaybettiğimiz Prof. Dr. Ali Alpaslan’a kadar tam yetmiş hattatın yağlıboya portresini yapmış. Kimini fotoğraflarından, kimini hayal ettiği gibi, sımsıcak…
Doğrusu çok büyük bir emekle ve sevgiyle vücuda getirilmiş benzersiz bir koleksiyonla karşı karşıyayız. İlâhiyat Fakültesi ve Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Bölümü mezunu olan Turan Sevgili, Hâmid Aytaç’tan tam altı çeşit yazıda icazet almış bir hattattır; sergide ta’lik, divani, sülüs ve nesih stillerinde otuz kadar yazısı da yer alıyor. Bunlardan on altısının Hilye olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. Hilye’lerden biri de çiniye uygulanmış.
Fuat Başar ile Röportaj – Mehmet Nuri Yardım
Hattat, şair, ama önce ve en çok ebru üstadı olarak tanınıyor Fuat Başar. Bir çok kişinin bilmediği bir yönü ise gönül adamı oluşu, rindliği, dostluğu. Benim onunla yıllara dayanan kutlu tanışmada ruh derinliğini, fikir zenginliğini ve hayal enginliğini tattım ve bütün boyutlarıyla yaşadım. Fuat Hoca, geleneksel sanatlarımızın sadık elçisi ve gönüllü temsilcisi. 1953 yılında Erzurum’da doğan, ilk, orta, lise ve tıp eğitimini aynı şehrimizde tamamlayan dadaş sanatkâr, 1976’da fakülte eğitimi sıralarında güzel yazı sanatıyla, hüsn-i hatla meşgul olmaya başladı. Bir sene sonra da ebru sanatına ilgi duyarak Mustafa Düzgünman ile mektuplaştı. 1980’de İstanbul’a yerleşerek dünyaca ünlü hattat Hamit Aytaç’tan yazı, 1989’da Mustafa Düzgünman’dan ebru icazeti aldı.