'Hattat – Hattatlar' ile ilgili yazılar
Türk-İslam Sanatları
Türk hat Sanatı denilince, Türklerin İslamiyeti kabul edişlerinden sonra okuma yazma vasıtası olarak seçtikleri Arap asıllı harflerle vücuda getirilen sanat yazıları anlaşılır. Ancak şunu hemen belirtelim ki Arap harfleri İslamiyetin zuhurundan sonra yavaş yavaş estetik unsurlar kazanarak, bu hal VIII. Yüzyılın ortalarından süratlenmiş; Türklerin İslam aleminde oldukları çağda zaten mühim bir sanat dalı haline gelmişti. Bu sebeple evvela Arap asıllı harflerin bünyesi ve İslam’ın ilk asırlarında gelişmesi hakkında kısa bir bilgi vermek gerekecektir.
Yazı sanatının İslam kaynaklarında en özlü tarifi “Hat, cismani aletlerle meydan getirilen ruhani bir hendesedir.” cümlesiyle yapılmıştır ve hat sanatı, bu tarife uygun bir anlayış çerçevesinde asırlardır süregelmiştir. Çünkü bu yazı sisteminde harflerin çoğu kelimenin başına, ortasına ve sonuna gelişlerine göre bünye değişikliğine uğrar. Sanat haline dönüşüyle pek kıvrak bir şekle bürünen harflerin, birbirleriyle bitiştiklerinde kazandıkları görünüş zenginliği, hele aynı kelime veya cümlenin muhtelif terkiplerle yazılabilme imkanı, bu yazılara, sanatta arannılan sonsuzluk ve yenilik kapısını açık tutmuştur.
1967 Aksaray Doğumlu. Kırıkkale Üniversitesi Mezunu (1994). 1986 Yılında Bayındırlık ve İskan Bakanlığında memuriyet hayatına başladı. 1999 Yılında Hattat Doğan Çilingir’den Hüsn-i Hat meşkine başladı. 2003 yılında Hattat Fuat Başar, Adem Sakal ve Doğan Çilingir’den icazet aldı. Fuat Başar’dan Celi Sülüs meşkini bitirdi. Yurt içinde çeşitli kişisel ve karma sergilere katıldı. 2005 yilinda emekliye ayrildi. Halen Hat sanati ile ilgilenmektedir. Halen çalışmalarını Ankara’daki atölyesinde öğrencileri ile beraber sürdürmektedir. Sanatçı Kültür ve Turizm Bakanlığı Eğitim ve Kültür Dairesi Başkanlığında Hat Sanatı Komisyonu üyesidir. Farsça bilmektedir.
1966 Yılında Rize’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Rize ve İstanbul’da tamamladı. İşletme tahsili yaptı.
1979 yılında merhum hattat Hamit AYTAÇ ile tanışıp bir müddet “nesih hattı”nı meşk etti. Medine-i Münevvere’de ikamet eden merhum Mustafa Necati hocadan iki yıl, hattat Osman ÖZÇAY’dan dört yıl “sülüs” ve “celi sülüs” meşk etti.
İstanbul’daki Türk İslam Sanatları hakkındaki eserleri yakından incelemesi ve hocası Osman Özçay’ın orijinal nüshalarını verdiği merhum Sami Efendi’nin Yeni Cami sebil yazı kalıpları , hattını geliştirmesinde, hat zevki ve ufkunun genişlemesinde vesile oldu.
İlk şahsi sergisini 1997 yılında Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi’nde açtı. Bugüne kadar 107 kişisel ve karma sergiye katıldı. Yurt içi ve yurt dışında birçok özel koleksiyonlarda ve müzelerde hat levhaları olup, birçok devlet başkanı adına tuğra yazdı. En son dört yüz sene önce yaprak üzerine yazılan hat sanatını ve zerendût yazı tabir edilen altın yazı çeşidini geliştirdi.
Merkezi İstanbul’da bulunan Klasik Türk Sanatları Vakfı’nın kurucusu ve başkanı olarak, sanatlarımızın; tarihi geçmişine uygun bir mecrada yönlendirilmesi,geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla çalışmalarına ve sanat hayatına devam etmektedir.