'minyum' ile ilgili yazılar
Türk-İslam Sanatları
Minyatürün kökü Latince Minyum’dan gelir. Minyum al renktir. Ortaçağda minyum rengi kullanılarak yapılan resimlere minyum deniyordu. Ortaçağda Avrupa’da yapılan el yazmalarının bölüm başlarındaki harflerin minyum denilen maden kırmızısıyla boyanmasından kaynaklanmış zamanla kitapları süsleyen resimlerle aynı adı almıştır. Osmanlıda el yazması resimlerine minyatür denilse de ilk zamanlarda nakış , minyatür ressamlarına da nakkaş deniyordu. Figürlü anlatım biçimi olan minyatürde perspektif Batı resmindeki gibi sabit bir noktadan görülmez. Nakkaş her şeyin dışını ve içinde olanı gösterir. Minyatürde figürler boldur ve üst üste yığılmıştır. Nakkaş doğadaki gibi değil zihninden aldığını yansıtır. Kendi gözlem gücünü ve yaratıcılığını kullanarak sahneleri yansıtmaya çalışır. Konu sınırlı bir alanda sıkıştırılmıştır. Minyatürde anatomi, derinlik, ışık ve gölge yoktur. Uzaktaki ve yakındaki figürler aynı büyüklüktedir. Ancak önemlerine göre büyüklü küçüklü çizilebilirler. Figürlerin önde olanları en altta, arkada olanları ise yukarıda gösterilir ama aynı boydadırlar. Minyatür ressamı için resim konunun şekil ve renk ile tarifidir. Sanatçı minyatürde yer verdiği figürleri araştırıp eskizlerle hareketini belirlemeye çalışmıştır. Canlı ya da cansız figürler ve nesneler en küçük detayına kadar çizilmiştir. Elbiselerin renk ve biçimlerinde de gerçekliğe dikkat edilirdi. Nakkaşlar minyatürlerini bağdaş kurarak yaparlardı.